25 Mart 2009 Çarşamba

Boxer Sevdası

Bilen bilir, bayılıyorum boxer olayına; ilk defa karşılaştığımda 90'ların sonlarıydı, paçalı don gibi değildi, bir başka rahattı, desenli oluyordu, donla kalma korkusu diye bişi yoktu, yürürken bir özgüven veriyordu erkek adama, biraz da pahalıydı, öyle Kemeraltı'ndan gidip top kumaş gibi kiloyla alamıyordun, bir tanesine gözün gibi bakıp (g.t de olur, bütün gün onunla muhattab oluyor lakin) her hafta yıkıyordun, ruh haline göre desen seçip giyebiliyordun (bu çok abartı oldu, İzel'in limuzinli saksafonlu eski klibinde çekmecesinde takım takım çorap ve kravat duran adam gibi), kısacası büyük çoğunlukla altına boxer olarak ne giydiğini sadece senin bilmene rağmen gizliden gizliden güzel olduğunu hissediyordun...


Bu hisleri hala hissediyorum tabii ki de, hem de daha çok çünkü bir millet olarak modayı yakalamada, insanın kendine yakışanı giymesinde şu son 10 yılda çok yol aldık, sığır gibi beyaz slip donlar, paçalı yün içlikler falan komple kalktı, yani belki kalkmamış olabilir tabii milletin iç çamaşır zevki bizi ilgilendirmez ama estetik olarak güzel görünmekte bu boxer denen meret; insanlık hali, kaza geçirirsin, denize düşersin, soyulursun, basılırsın, anahtarı içeride unutursun, deprem olur, yangın olur (biz yangına gideriz, eğlenceye bak mına koyayım, yangın izlemeye gidiyo salaklar), birşey almak için eğilirsin vs. kısacası sadece donla kalabileceğin onlarca iş başına gelebilir, bu nedenle hiçbir zaman ihtiyatı elden bırakmamak lazım;

  • çat yangın çıktı, apar topar indin, aşağıda haber ekipleri kameramanlar falan görüntü aldı, işte, geceleri ne kadar şık ve sadece köpeğiyle yaşayan yakışıklı herif edasıyla uyuduğunu belgelendi;
  • çat anahtar içeride kaldı, komşuya öyle Şahin K. gibi gidilmez, boxerınız sayesinde modanız sizden önce içeri girer;
  • çat birşey almak için eğildiniz, pırıl pırıl çatalınız ortaya çıkmak durumunda kaldı ama biraz daha aşağıdan adeta bir moda güneşi gibi doğan şekilli boxerınız ile meraklı fıldır gözlerin nazarını çatalınızdan başka yere milisaniyeler içinde çekebilirsiniz...

İşin bu kısmı gösteriş tabii ama sliplere göre vaad ettiği rahatlığı nasıl anlatabilirm bilmiyorum, anlatamam zaten, giymek lazım, o yüzden es geçiyorum ve geliyorum alışveriş çılgınlığı kısmına; çoluk çocuk gibi doğumgünümden önce 'aaay bana şunu alırsanız çok seviniriiim' şeklinde bir itibar uyanmasın lakin var daha doğumgünüme ama bayılıyorum büyük mağazalara girip şekil boxer aramaya, pazara gidip 'ulan belki bir umut güzel boxerlar vardır' diye dolanmaya, kolleksiyon yapmaya, hiç giymemeye, baş tacı yapmaya, arada giyip evde gezmeye...

Yazları yanlız yaşamaya başlayınca evde boxer üstü atlet ile gezme özgürlüğüne kavuştum ve 'ulan madem doncak geziyoruz bari biraz marka takılayım, cama, pencereye, balkona, çöp atmaya, arabayı çekmeye (daha değil) gibi icraatlara kalkıştığımda bari az tepki çekeyim...'' şeklinde düşünmeye başladım, çünkü anne tarafından Alaçatı'lılık var, doncak veya en insani ihtimalle şortla gezmeye bayılıyoruz, yaz mevsiminde Alaçatı'daki evlerde askılı atlet ve donla gezen her yaştan erkek olunca evde tadilat varmış gibi duruyordu; marka takılayım dedim de mi en son, hah, işte ezelden beri Don Juan isimli boxerı tek geçerim, her deseninde ayrı bir kreasyon ötesi ahenk mevcut, pamuklanmayan, kıvrılmayan, terletmeyen ürünleri nazarımı bir hayli çekti, Ambrassador, George Henry, The Don gibi karşılaştığım güzel ama dar kalıplı markalar da var ancak hiçbiri bu İzmir'li tekstilcilerin elinden çıkma Don Juan kadar olamaz...



2007 - 2008 Kreasyonum



2008 - 2009 Kreasyonum

''iç çamaşırı müssesesinde erkeklerin de kadınlar kadar artislik yapabileceği bir dünya için, şekilli boxer giyin, giydirin...''

-Serhat Eldem, tam tarihi hatırlamıyom...



Not: ulan millet Buff yazar, bizim yazdığımıza bak, don, bildiğin don değil ama boxer!

16 Mart 2009 Pazartesi

Nedir lan bu Enerji Verimliliği?

(copy paste'in hastasıyım, gözlerim ustasıyım, kendim yazmıştım lan zaten, copy paste olsa kaç yazar)


ENERJİ VERİMLİLİĞİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

5627 sayılı enerji verimliliği kanununun yürürlüğe girdiği 2 Mayıs 2007 tarihinden itibaren enerjinin sanayide, konutlarda ve ulaşımda verimli kullanılması için Enerji Bakanlığı’na bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) yoğun çalışmalar yürütmektedir.

Ülkemizde tüketilen primer enerjinin %40’ı ve elektrik enerjisinin %50’si sanayide kullanılmaktadır. EİEİ tarafından yapılan çalışmalara göre tüm sanayide %25 tasarruf potansiyeli vardır.

Ülkemizdeki sanayide enerji tasarruf çalışmaları yaklaşık 10 yıl önce başlamış olup çalışmalar devam etmektedir.

Dünyada enerji verimliliği çalışmaları 1970’li yıllardaki petrol krizinde başlamıştır. Japonya 40 yıldır, AB ülkeleri ise 30 yıldır yoğun enerji verimliliği çalışmaları yapmaktadır.

Bir ülkenin verimli enerji kullanıp kullanmadığı enerji yoğunluğu hesabı ile tespit edilmektedir.

Enerji Yoğunluğu = Kişi başına enerji tüketimi / Kişi başına GSMH

Enerji yoğunluğu Japonya’da 0,09, OECD ülkelerinde (AB ülkeleri dâhil) 0,20, Türkiye’de ise 0,35’dir. Görüldüğü gibi Türkiye Japonya’dan 4 kat, OECD ülkelerinden ise 2 kat verimsiz enerji kullanmaktadır.

AB ülkeleri 2007 yılı başında başlattığı yeni enerji verimliliği uygulama planını yürürlülüğe koymuşlardır. Buna göre 2020 yılına kadar %20 enerji tasarrufu yaparak her yıl 100 milyar EURO parasal tasarruf sağlayacaklardır. Demir Çelik tesislerinde gelecek yıllarda hedeflenen enerji tüketimi, Entegre Tesislerde 12,4 GJ/ton, 3,42 GJ/ton nihai halde mamul içindir.

Bilindiği gibi enerji ve çevre birbiriyle direk ilişkisi olan konulardır. Günümüzde dünyada CO2 emisyon sorunu vardır. Kyoto Protokolü’nün hızlanmasıyla, protokole taraf olan ülkelerde CO2 emisyon sınırlamaları başlayacaktır. CO2 emisyonlarının azaltılması fosil yakıtların yakılmasının azaltılmasına direk bağlıdır. Bu da enerji verimliliği sayesinde sağlanabilir. 1 kg %100 C olan kömür yakıldığında 3,66 kg CO2, 1kg doğalgaz yakıldığında 2,75 kg CO2 ve her 1 kWh elektrik tüketimi ise 1 kg CO2 emisyonunun atmosfere bırakılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle yüksek enerji tüketen sanayi kuruluşlarında uygulanacak enerji verimlilik ve enerji tasarruf çalışmaları CO2 emisyonunu azaltacaktır.



ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU HAKKINDA:

5627 sayılı enerji verimliliği kanununun 1. maddesinde enerji tüketicilerinden enerjinin verimli ve etkin kullanılması, israfın önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerji kullanılmasında verimliliğin arttırılması istenmektedir. Bunun için de sanayi kuruluşlarında, binalarda ve ulaşımda enerjinin verimli kullanılması desteklenmektedir. Enerji verimliliği kanununda belirtildiği gibi enerji verimliliği, endüstriyel işletmelerde üretim kalitesi ve miktarını düşürmeden enerji tüketiminin azaltılmasıdır. Bu nedenle enerji verimliliği çalışmaları prosesi ve kaliteyi kesinlikle etkilemez.
Enerji tüketiminin azaltılması, öncelikle mevcut durumun tespiti ile yani tesis için enerji etüdünün yapılması ile mümkündür.



Enerji Bakanlığı EİEİ Genel Müdürlüğü Tarafından Sanayi Kuruluşları Yapılan Gönüllü Anlaşmalar

EİEİ ile firmalar arasında yapılan enerji verimliliği gönüllü anlaşmaları için müracaatlar Mayıs 2008ayı içinde yapıldı. Ülkemiz sanayi kuruluşlarındaki enerji verimliliği için AB destekli bir proje başlatılmıştır.

Bu proje kapsamında Hollanda hükümetinin desteği ile SanterNovem ve EİEİ ortak çalışarak Türkiye’de enerji verimliliği çalışmalarına gönüllü katılmak isteyen 120 sanayi kuruluşundan 10 adedini seçmişlerdir.

SanterNovem ve EİEİ, seçilen 10 firmada enerji verimliliği çalışmasını yürütecek enerji verimliliği danışmanlık firmalarının seçimini yapmak için bu işi yürütebilecek firmaları EİEİ davet etmiştir. Bu davete katılan 10 danışmanlık firması ile SanterNovem ve EİEİ görüşmüş ve kapsamlı değerlendirme sonucunda 5 danışman firma seçilmiştir.

ENDE Mühendislik ve Enerji Verimliliği Danışmanlık firmamız da bu seçilen 5 firma içindedir. 20 yıla yakın bir süre demir çelik tesislerinde kazandığımız tecrübeler ve 1996 yılında JICA (Japon firması) ve EİEİ ile birlikte İzmir Demir Çelik’te enerji verimliliği çalışmalarını yapmış olmamız ve daha sonra da sanayide enerji verimliliği konularında çalışmalara devam etmiş olmamız, seçilmemizde büyük etken olmuştur. Fakat gönüllü müracaat eden 120 sanayi kuruluşu içinde demir çelik tesisi olmaması nedeni ile gönüllü anlaşma yapmak isteyen ve İzmir’de bulunan VİKİNG Kâğıt Fabrikasında enerji verimlilik ve etüt çalışmalarının ENDE firmamız tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.

SanterNovem ve EİEİ, seçilen 5 enerji verimlilik danışmanlık firmasını Ankara’ya davet ederek, AB ülkelerinde bu çalışmaların nasıl yapıldığını ve Türkiye’de nasıl yapılabileceği konusunda 2 günlük (toplam 16 saat) eğitim vermişlerdir.


Kroman Çelik Sanayisinde Yapılması Önerilen Enerji Etüt Çalışması

Demir Çelik tesislerinde enerjinin yoğun kullanıldığı ana üniteler, ark ocağı, toz toplama tesisleri, kütük tav fırını, hadde tezgâhları, soğutma suyu sistemleri, basınçlı hava sistemleri, pota ön ısıtma, hurda, kütük ve mamul transfer sistemleridir.

Yapılması düşünülen enerji verimlilik çalışmasında tüm tesis incelenecektir, enerji tüketim kayıtları ile üretim kayıtları aylık bazda son bir yıllık çalışmamızda baz teşkil edecektir. Büyük güçlü motorlar incelenecek, ark ocağı, kütük tav fırını ile su soğutma kule ve sistemleri detaylı incelenecektir. Çalışmamızda su tasarrufu da değerlendirilecektir.

Kroman Çelik Tesislerindeki enerji verimlilik çalışmalarımız toplam 7–8 ay sürecektir. Ekte çalışma temin programımız sunulmuştur.

Hollanda firması ile yaptığımız eğitim çalışmasında önerilen, enerji verimlilik çalışmalarına zaman zaman işletmedeki şef veya müdür seviyesindeki mühendislerin de katılmasıdır. Bu nedenle özellikle proje başlangıcında gerekli olacak ve çalışmalara baz teşkil edecek üretim ve enerji tüketim değerlerinin temin edilebilmesi için çelikhane, haddehane ve yardımcı işletmelerden ünitelerini çok iyi bilen şef düzeyinde birer mühendisin ayda 1 veya 2 gününü bu işe ayırması, bilgilerin toplanması ve yapılacak ölçümlerin organizasyonu için yararlı olacaktır.


Enerji Etütlerinin Yapılması

Enerji etütlerinin yapılması sırasında çalışan işletme kesinlikle etkilenmeyecektir. Elektrik ark ocağında, kütük tav fırınında işletmenin uygun olduğu bir günde 2 veya 3 döküm esnasında ölçümler yapılacaktır. Tav fırınında da net bir saatlik çalışma esnasında gene ölçümler yapılacaktır. Bu ölçümler esnasında değerleri almak için 3–4 kişilik teknisyen veya operatör görev alabilecektir. Ölçümler ve alınan değerlere göre kütle ve enerji balansı yapılacaktır. Tesisin diğer ünitelerinde de yapılan inceleme, ölçüm ve çalışmalar sonucunda tüm fabrikanın kimyasal ve elektrik enerji tüketimleri tespit edilecektir. Tüm çalışmalar sonucunda enerji etütleri raporu hazırlanacaktır. Raporda şu noktalar belirtilecektir;

1-) Hiç yatırım yapmadan sadece alışkanlıklarımızı değiştirerek elde edilebilecek enerji tasarrufları,
2-) Bazı küçük yatırımlar yaparak 6–8 ay içinde kendini geri ödeyecek potansiyel enerji tasarrufları,
3-) Bazı yatırımlar yaparak 1–2 yıl içinde kendini geri ödeyecek enerji tasarrufları (bu tür yatırımlar enerji verimlilik kanununda belirtildiği gibi teşviklidir ve de yatırımın %20’si devlet tarafından hibe olarak karşılanmaktadır.)



ENDE Mühendislik ve Enerji Verimliliği Danışmanlık firmasının enerji etütlerindeki görev kapsamı

Kroman Çelik Tesislerindeki tüm üniteler için;

1-) Enerji etütleri programının yapılması,
2-) Çelikhane haddehane ve yardımcı tesislerde görevli şeflerden istenecek bilgilerin formatlarının hazırlanarak ilgili şeflere verilmesi,
3-) Kroman Çelik Fabrika Müdürlüğü ile ölçümlerin organizasyonunun yapılması,
4-) Kütler ve Enerji balansları hesaplarının yapılması,
5-) Kroman Çelik Tesislerinde çalışan ve enerji verimliliğinde aktif veya pasif görev alacak tüm mühendisleri enerji verimliliği için 2 saatlik bir eğitim verilmesi,
6-) Yapılabilecek potansiyel enerji tasarruflarını içeren enerji etütleri raporunun hazırlanarak 2 nüsha olarak fabrika müdürlüğüne sunulması.

Healing ve Mana Potion

Günlük hayatta kullanımı olmayan iki ürün; yaralandığınızda veya büyü yaparken kullandığınız mana pool'unuz tükendiği zaman quick inventory'nizde bulundurduğunuz bu ürünleri hemencecik kullanarak tazyiğinize devam edebilir, düşmanlarınıza korku salabilirsiniz...

7 Mart 2009 Cumartesi

Zombi istilasında neler yapmalıyız?

Bayılıyorum zombili filmlere, hikayelere, oyunlara, kurgulara; öldürdükçe öldüresim gelir, tırstıkça tırsasım gelir; ilkokuldayken sabah akşam oynadığım, 10 Aralık 1993'te piyasaya çıkan Doom serisi ile başlayıp abimin zombi filmlerini izledikçe perçinlendi bu tutku... Bir virüs çıkıyor meydana, millete bulaşıyor ve başlıyor peşinizden koşmaya, tanıdığınız tanımadığınız herkes peşinizde, sıkıyorsa yenilgiyi kabul edin, ölüp kurtulun lakin ölüm de bir kurtuluş değil, onlardan olma şansınız da var, bu nedenle hayatta kalmak tek seçeneğiniz, koş babam koş, durmaksızın bir helecan ve ardinal patlaması... Normal hayatınızda sevmediğiniz ibneleri, zombi olmuş halinde ya da olmamış halinde vurup öldürme gibi bir güzelliği de var, hatta birkaç filmde bu fikri görmüş, gülmekten yerlere yatmış, yerlerin pis olduğunu farketmiş, temizlik gününden sonra tekrar yerlere yatmış ama bir yandan da düşünmüştüm, çok zevkli lan diye; büyük usta Kayahan'ın 'Atın beni denizlere' diyip, denizden tekrar çıkıp, tekrar atlaması gibi bişi yani..

Her neyse, madem ayda yılda bir blog yazıyoz diye uzatmama gerek yoktur herhalde, sabah kalkıp 'acaba 'Hayzanki' nickli blogçu neler yazmış, hemen kontrol etmeliyim!' diye paniklemiyorsunuz hiçbiriniz...

Bu sitede bir zombi istilasında vereceğiniz kararlarla hayatta kalabilmenizi sağlayan döngülü bir kurgu ile (ne demek lan bu) ölümün soğuk nefesini ense kökünüzde hissedeceksiniz, yüksek zombi profesörleri olarak Cem Öztürkcan ve ben pek beğenmedik siteyi ama çocukluğumuzda okuduğumuz Macera Tüneli Serisi kitapları tadını yakalattığı için az da olsa puan verdik...

http://www.survivetheoutbreak.com/



Geberip duran arkadaşlar için oyunun tam çözümü burada; kırmızı çizgileri takip ederek kurtulabilirsiniz, o şekil bu şekil...